14 Aralık 2009 Pazartesi

Resim ve Ben

Plan yok, düşünce yok, sadece his var… mesaj yok, kaygı yok... Renkler bana söylüyor beraber mutlu oldukları an. İşte ondan sonra bitmiştir tuvalle işim. Rahat bırakıyorum onları…
Bir masal, bir hatıra belki onlarla paylaştığım. Onların benim kulağıma fısıldadıkları, benim onlara anlattığım… Büyülü, başka bir dünya bu. Özel, sadece benimle ilgili.

Sıkça soruyorlar resim yaparken ne düşündüğümü. Yanıtım “hiç birşey”oluyor. Bu öyle bir süreç ki, gerçek hayat duruyor benim için. Bambaşka bir dünyadayım. Damarlarınızda kan yerine çok yoğun bir enerjinin aktığını, her yerin flulaştığını düşünün… “Sizlere anlatmak istediğim bir şey yok” diyorum. Resim sadece yaşadığım bu sürecin, bu güzel rüyanın, görünür hale gelmiş bir anısındır benim için.

Duyarlılıklarımı, yaşama sevincimi, mutluluğumu, öfkemi, hayallerimi tümüyle tuval üzerine renk-biçim-doku gibi görsel öğeler olarak aktarıyorum. Karışık teknikle çalışmaktan büyük keyif alıyorum. Akrilik boya, sprey boya, toz yaldızı ağırlıklı olarak kullandığım işlerimin kolajlarında da ayna, rölyefler için ise silikon ve sicim kullanıyorum. Zıtlıklar benim için güzel. Farklılıkların oluşturduğu özgün estetik bence etkileyici. Malzeme seçimimde de bu düşüncem beni yönlendiriyor. Mat, dokulu bir zeminin arasından gözünüzü alan pırıltılar… şaşırtıcı ve farklı olmaktır benim için görsel etkileme.

Kısacası, özgün bir harmoni benim içimdeki ve tuvalime yansıyanlar...

Açık Gazete'de, gazeteci Sezai Bayar'ın köşesinde hakkımda yayınlanan yazıdan bir bölüm... Yazının tamamı için: http://www.acikgazete.com/yazarlar/sezai-bayar/2009/09/29/basak-temel-den-sanatina-dair.htm

1 yorum: